Bugünkü FOMC Konuşmacılarının ve Tutanaklarının ABD Ekonomisine Etkisini Anlamak
Son ticaret oturumlarında, Wall Street karışık sonuçlar gösterdi ve bu durum, Çin'deki son toplantıda açıklanan teşvik önlemleriyle ilgili hayal kırıklığı yaratan haberlerden etkilendi. Çin A50 endeksi, bugün piyasa açılışında %10 düştü ve düşüş trendine devam etti. Bu olumsuz hava, özellikle lüks tüketim malları sektöründe talebin azalmasıyla ilgili endişelerle Avrupa pazarlarına da yansıdı.
ABD ekonomisine baktığımızda, bugün daha fazla Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) konuşmacısının yer alması bekleniyor, ancak dikkatler Perşembe günü açıklanacak Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) raporuna ve Cuma günü başlayacak olan kazanç sezonuna çevrildi. Bu olaylar, haftanın önemli gelişmeleri olarak öne çıkıyor.
FOMC toplantıları, finansal ortamda kritik öneme sahiptir; burada ABD para politikasıyla ilgili önemli kararlar alınmaktadır. Federal Rezerv'in politika yapıcı organı olan FOMC, maksimum istihdam, istikrarlı fiyatlar ve makul uzun vadeli faiz oranları sağlamayı hedeflemektedir.
Bu toplantılarda, 12 bölgesel Federal Rezerv Bankası, kendi bölgelerindeki ekonomik koşullar hakkında bilgiler paylaşarak ABD ekonomisinin kapsamlı bir görünümünü sunar. Fed Başkanı Jerome Powell'ın gelecekteki para politikasıyla ilgili yumuşak yorumları ve geçen haftaki güçlü tarım dışı istihdam (NFP) verilerinin ardından, yatırımcılar bugün FOMC konuşmacılarından gelecek yorumları dikkatle dinleyecekler. Özellikle, Kasım ve Aralık aylarındaki gelecek FOMC toplantılarında beklenen bir sonraki faiz indirimine dair olası boyutlar hakkında herhangi bir ipucu arayacaklar.
Son zamanlarda piyasa beklentilerindeki değişimler, 50 baz puanlık bir indirim beklentisinden, daha olası olan 25 baz puanlık bir indirim beklentisine doğru bir kayma yaşandı; hatta hiç indirim yapılmayacağı ihtimali de gündeme geldi. Sonuç olarak, piyasa aktivitesi bir miktar duraksadı.
Bu toplantılardaki tartışmalar, özellikle üyelerin gelecekteki faiz oranı kararları konusunda farklı görüşler ifade etmesi nedeniyle giderek daha kritik hale geldi.
Bugün saat 18:00 GMT'de, FOMC'nin 17-18 Eylül tarihli toplantısının tutanakları yayımlanacak. Bu tutanakların, geçen ay faiz oranlarını %0.5 oranında indirme kararının arkasındaki gerekçeyi aydınlatması bekleniyor. Ekonomistler ve yatırımcılar, tutanaklarda ABD ekonomisi ve işgücü piyasasından gelen karışık sinyallerle ilgili yetkililer tarafından ifade edilen endişeleri dikkatle takip edecekler.
Eylül ayı istihdam raporu, işsizlik oranında bir düşüş ve iş büyümesinde bir artış göstererek beklentileri aşmıştı; önceki iki ay için istihdam rakamları da yukarı yönlü revize edildi. Ancak, tutanaklardaki işgücü piyasası ve ekonomi tanımları, bu gelişmeler ışığında biraz güncel olmayan bir görünüm sergileyebilir.
Başkan Powell, son zamanlarda daha temkinli bir ton benimsedi ve ekonomik görünümdeki risklerin "iki taraflı" olduğunu belirtti; Federal Rezerv'in faiz oranlarını düşürmekte acele etmediğini ifade etti. Benzer duygular, özellikle dikkate değer olumlu ekonomik verilerin açıklanmasının ardından diğer yetkililer tarafından da dile getirildi.
Şu anda, S&P 500, 5,773 ile 5,670 seviyeleri arasında bir konsolidasyon aşamasında ilerliyor. Üst sınır, tüm zamanların en yüksek seviyesiyle örtüşürken, alt sınır Temmuz 2024 yüksekliği ve konsolidasyon aralığının alt sınırına karşılık geliyor. RSI gibi boğa göstergeleri, Ağustos 2024'ten bu yana daha yüksek dipler göstermekte ve yukarı yönlü bir momentum potansiyeli olduğunu işaret etmektedir. Eğer alım aktivitesi artarsa, Stokastik RSI aşırı satım seviyelerinden yükselmeye devam edebilir ve boğa trendini doğrulayabilir. Önemli olan, endeksin 50 EMA'nın oldukça üzerinde kalmasıdır; bu da orta vadeli trendin güvenli olduğunu ve destek seviyesinin 5,600 seviyesine kadar uzandığını göstermektedir.
Yaklaşan FOMC toplantı tutanakları, piyasa dinamiklerini önemli ölçüde etkileyebilir. Eğer merkez bankası tutanaklar aracılığıyla yumuşak bir duruş benimsemediğini ve yönünü değiştirmeye hazır olduğunu sinyallerse, piyasa katılımcıları daha fazla faiz indirimine yönelik beklentilerini azaltabilir. Bu durum, ABD dolarını güçlendirirken, tahvil ve hisse senedi piyasalarını olumsuz etkileyebilir.